Kahveyle tanışmam

Kahve sektörüyle tanışmam, üniversitenin ilk yıllarında bir arkadaşımın önerisiyle başladı.
Yalova Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği'nde okurken, bir kafede barista olarak işe girdim.
Kısa bir eğitimden sonra doğrudan sahaya çıktım ve o günden itibaren mesleki performansımı öğrenme merakımla ve bizzat uygulayarak geliştirdim.

Kahveyle üretim zincirinin parçası olarak ilk temas ettiğim andan itibaren, yüzeyde göründüğünden çok daha derin bir geçmişi ve değeri olduğunu hissettim. Her fincanın ardında emek, incelik ve bir zanaatkar yaklaşımı vardı. Bu yaklaşım, hem üreten hem de tüketen için güçlü bir his bırakıyordu. Ve beni için çeken şey tam olarak buydu.

Başlangıçta popüler bir lokasyonda yeni açılan küçük bir kafede, neredeyse her alandan sorumluydum: bar, servis, kasa, stok yönetimi... işin mutfağını erken yaşta deneyimlemek, bana bu mesleğin sadece kahveyle değil, insanla ve sistemle de ilgili olduğunu öğretti.
O günden bugüne farklı sektörlerde de çalıştım ama her yol, beni bir şekilde tekrar kahveye getirdi.

Dönüm Noktaları ve Gelişim Süreci

Baristalık kariyerimle başlayan bu yolculuk zamanla beni sadece kahveyle değil, insanlarla, sistemlerle ve değişimle ilgilenmeye itti. Gözlemledikçe, içinde bulunduğum yapının yalnız içecekle değil, iletişimle, organizasyonla ve detaylara verilen özenle şekillendiğini fark ettim.

Bir süre sonra sadece yaptığım işi iyi yapmak değil, etki alanımı büyütmek ve gerçekten fayda yaratmak istedim. İşletmelerdeki basit iletişim hatalarının, zayıf sistemlerin ve geri plandaki plansızlığın hem çalışanlara hem müşterilere nasıl yansıdığını tekrar tekrar gördüm. Ufak değişikliklerin büyük farklar yaratabildiğin fark ettiğimde, bu alandaki bakış açımı genişletmeye karar verdim.

Yöneticiliğe adım attığım dönemde, bir markanın sadece lezzetiyle değil, çalışanlarının gelişimiyle, şube içi atmosferle, kullanılan ekipmanla ve hatta görünmeyen operasyonel süreçlerle büyüdüğünü deneyimledim. Özellikle son iki yılda 10'u aşkın şubeli bir markanın şube açılış süreçlerinde, insan kaynağından ürün reçetelerine kadar aktif rol aldım. Bu süreç, işin mutfağından sistem tasarımına kadar geniş bir perspektif kazanmamı sağladı.

Bugüne kendimi yalnızca bir barista veya yönetici olarak değil, sistemlere dikkatle bakan, gören, gerektiğinde yeniden kurgulayan bir gözlemci ve kolaylaştırıcı olarak konumlandırıyorum. Hedefim, hem bireylerin hem de markaların kendi potansiyellerini keşfetmelerine eşlik edecek sürdürülebilir yapılar kurmak.

Yaklaşımım ve Değerlerim

İş hayatında en çok önem verdiğim değerlerin başında dürüstlük, şeffaflık ve sorumluluk duygusu gelir. Her projeye, karşımdaki ihtiyaçlarını anlamak ve onlara gerçekten maksimum fayda sağlacak bir yol haritası oluşturmak amacıyla yaklaşırım. Sadece bilgi aktaran değil, birlikte düşünen, birlikte gelişen bir yol arkadaşı olmayı hedeflerim.

İşletmelerle çalışırken önce gözlemlerim. Sistemi, ekip yapısını, iletişim biçimlerini ve mevcut kaynakların nasıl değerlendirildiğini anlamaya çalışırım. İlk adımda yargılamadan, acele etmeden izlerim. Sonra gerçekten neye ihtiyaç duyduklarını, hangi alanlarda gelişim sağlayabileceklerini birlikte değerlendiririz.

Bu süreçte kimi zaman destekleyici, kimi zaman daha net ve yönlendirici bir rol alırım. Tarzımı danışmanlık verdiğim işletmeye göre uyarlar, ama özümden sapmam. Amacım her zaman verdiğim hizmetin kalitesini ve etkisini maksimize etmek olur.

Uzun vadeli düşünürüm. Birkaç hafta süren bir danışmanlıkta bile, yıllar sonra da işinize yarayacak sistemler kurmaya gayret ederim. Gelişimin tek seferlik değil, sürdürülebilir olması gerektiğine inanırım.

Kahve deneyiminin sadece bir içecekten ibaret olmadığını, ortam, insan, ritim, ürün ve operasyon gibi birçok unsurun bir araya geldiği bütünsel bir deneyim olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden danışmanlık yaklaşımım sadece teknik değil, insani, estetik ve operasyonel açıdan da bütünlüklüdür.

Neden Bu İşi Yapıyorum ?

Kendimi bildim bileli merak eden, gözlemleyen ve anlamaya çalışan biri oldum. Baristalıkla başlayan bu yolculuk zamanla sadece kahveyle değil, insanlarla, sistemlerle ve mekanlarla daha derin bağlar kurmama neden oldu.

Bir işletmenin potansiyeline ulaşamaması çoğu zaman büyük eksikliklerden değil, küçük ama fark edilmeyen detaylardan kaynaklanır. Benim için bu işi yapmanın en güçlü motivasyonu; küçük dokunuşlarla büyük farklar yaratabilme ihtimali.

İyi bir kahve deneyimi, sadece bir içecekten ibaret değildir. Bu deneyimin arkasındaki insan ilişkileri, operasyonel akış, fiziksel ortam ve marka kimliği bir bütün olarak ele alınmalıdır. Ve bunu fark eden işletmelerin hem ekipleri hem müşterileriyle çok daha güçlü bir bağ kurduğunu her defasında gözlemledim.

Kendi tecrübemi paylaşmak, birilerinin yolculuğunu kolaylaştırmak ve ortaya çıkan gelişimi görmek... İşte bu yüzden yapıyorum.

Kiminle Çalışıyorum ?

Danışmanlık süreci, yalnızca bir hizmet alımından ibaret değildir; karşılıklı anlayış, açık iletişim ve gelişime duyulan isteğin buluşmasıdır.

Benimle çalışan kişi ya da işletmelerden kusursuz olmalarını beklemem. Ama net bir niyet, gelişime açık bir zihin ve birlikte daha iyiye ulaşma arzusu varsa; elimden gelenin en iyisini sunmak için orada olurum.

Kurumsal büyük markalardan yeni açılmış bağımsız kafelere, deneyimli baristalardan yolun başındaki ekiplere kadar pek çok farklı yapıyla çalıştım. Hepsinde ortak olan şey; bulunduğu yerden daha iyiye ulaşma arzusuydu.

Eğer siz de işletmenize ya da kariyerinize bir dış gözle bakmak, işinize gerçekten değer katacak dokunuşlara alan açmak istiyorsanız, birlikte üretmeye her zaman açığım.

Nasıl Çalışıyorum ?

Her işletmenin yapısı, kültürü ve ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Bu yüzden her danışmanlık sürecine aynı reçeteyle yaklaşmam.

Genellikle işe gözlemle başlarım. İlk etapta işletmenin işleyişini, ekip dinamiklerini, kullanılan sistemleri ve mevcut yaklaşımı derinlemesine anlamaya çalışırım. Bu sessiz gözlem süreci, sonraki adımların isabetli ve yapıcı olması için kritik önemdedir.

Sonrasında, duruma göre iki farklı yolda ilerleriz:

● Destekleyici bir rol üstlenir, birlikte çözümler üretiriz.

● Veya gerekiyorsa daha otoriter bir yapı kurar, sürece yön verir, köklü değişikliklere liderlik ederim.

Kimi zaman sahada aktif olurum, kimi zaman sadece yönlendirici bir dış gözüm. Hangi yaklaşım gerekiyorsa, onunla ilerlerim. Çünkü amaç: sürdürülebilir, etkili ve size özgü bir sistem yaratmak.

Benimle çalışmak, sadece işinize değil; bakış açınıza da dokunan bir süreçtir.

Vizyonum

Kahve sadece bir içecek değil; bir kültür, bir bağ kurma biçimi ve bir işletmenin tüm ruhunu yansıtan bir detaydır. Benim vizyonum, bu detayın işlevsellikten öteye geçerek anlam kazandığı, gerçek değer üreten sistemler inşa etmek.

İster tek bir barista, ister çok şubeli bir marka olsun; hedefim, her seviyede insana ilham veren, düzenli işleyen ve gelişime açık yapılar kurmak.Yalnızca bugünü değil, işletmenin gelecekte karşılaşacağı zorlukları da öngörerek; sade, uygulanabilir ve etkili çözümler sunmak.

Uzun vadede, daha fazla işletmenin kendi potansiyelini keşfetmesine, baristaların mesleki ve kişisel olarak daha güçlü bir noktaya gelmesine ve kahve kültürünün daha bilinçli, daha tutkulu bireyler tarafından sahiplenilmesine katkı sunmayı amaçlıyorum.

Küçük dokunuşlarla büyük farklar yaratılabileceğine inanıyor, bu farkların parçası olmayı seçiyorum.

Sana nasıl yardımcı olabilirim?

Her işletmenin, her baristanın ve her sürecin kendine özgü ihtiyaçları var. Buyüzden tek bir çözüm sunmak yerine birlikte düşünerek, birlikte tasarlayarak ilerlemeyi tercih ediyorum.

Eğer aklında bir soru varsa, bir fikri olgunlaştırmak istiyorsan ya da nereden başlayacağını bilemiyorsan... Belki sadece bir dış gözün fikrine ihtiyaç duyuyorsundur.

Önce seni ve işletmeni dinleyelim. Sonrasında birlikte, sade ama etkili adımlarla ilerleyelim.

İletişime geçmek için bir form doldurman ya da direkt yazma yeterli.